Etiketler
Yurdun genelinde durumlar nasıl bilemiyorum ama bir haftadır Trabzon her gün ıslak. Yağmura doyduk elhamdulillah. Bugün yağmur yağarken bulutlar önceki günlerin aksine güneşi perdelemedi. Eee tahmin ettiğiniz gibi birazdan gökyüzü rengarenk bir kuşakla çevrelendi. Aslında bir değil iki taneydiler de biri solmak üzereydi.
Uzun zamandır gördüğüm en canlı gökkuşağıydı ya bir fotoğrafını çekmesem olmazdı yani. Şemsiyeyi al, balkona çık, makineyi yağmurdan korumaya çalış, makineyi ayarla, kompozisyon belirle… derken gökkuşağının renkleri soluverdi. Sadece bir fotoğraf çekebildim. O da bir şeye benzemedi.
Kısacası ne gökkuşağını izleyebildim ne de renklerini kayıt altına alabildim. :/
Sonra düşündüm de… Acaba gökkuşağının bilgisine sahip olmadan gökkuşağını ilk kez görsem işte o an, ne olurdu? Yağmurlu bir günde birden başını yukarı kaldırıyorsun ve tam orda renkli bir şeyler var. Halüsinasyon görüyorum sanardım kesin. Şaşkınlık, şok falan derken hayran hayran izlerdim mutlaka. Vaay, keşke bana hiç gökkuşağını öğretmeselermiş.
Böyle şeyler insanı Allah’a karşı daha bir mahçup hissettiriyor. Sanki sizin için her şeyi ayarlamış birinin evinde yatılı misafir olmak gibi. Her ayrıntı düşünülmüş hatta extralar bile. Yağmurla güneşin buluşmasından doğan bu güzel eser… Nasıl estetik, nasıl güzel…
Tam yazının sonuna başka bir fotoğraf ayarlamıştım ki kaydederken uzantısını bozmuşum şimdi baştan da yapamam neyse sonraya. Bu yazıyı da böyle bitirelim…