Önsöz niyetine;

Dolap başlığına yığmayı uygun gördüğümüz her kategori ve ihtiva ettiği yazılar, üstüne bir de bu kategorilerin oluşturulma nedenleri burada yer alıyor sevgili okuyucu. Dolaptan adam yapmak kelimelerle oynadığımız ilk oyundu nihayetinde… dolap…

KİTAP

Kitaplar hakkındaki düşüncelerimiz bir kitap oluşturabilecek denli çok. Ama kısaca bir şeyler söyleyebiliriz.

Okuduğumuz kitabı bitirip arka kapağını kapattığımızda tüm hikaye gözlerimizin önünden geçiverir. Bir kitap boyunca gezindiğimiz dünyadan her zamanki yerimize geri dönmüşüzdür. Fakat yanımızda edindiğimiz bir yığın yeni tecrübe vardır.

Ayrıca okuduklarımız hakkında yazmak, yazılanları okumak, konuşmak, tartışmak ( kavga etmek değil) kitap bitirdikten sonra yapmayı sevdiğimiz güzel bir uğraşı. Bir kitabı bitirdikten sonra en sevdiğimiz şeyse yeni bir kitaba başlamak. ;)

Şu an bu satırları okuduğuna göre sen de yorum yaparak düşüncelerini, duygularını bizimle paylaşabilirsin.

Yazdıklarımız:

M. Ertuğrul DÜZDAĞ- Barbaros Hayreddin Paşa’nın Hatıraları

Hüseyin Raci Efendi- Zağra Müftüsünün Hatıraları

Ali Ulvi KURUCU ve Hatıraları (2. cilt)

Nefsin Ayıpları- Ebu Abdurrahman Es-Sülemi

Çanakkale Cephesinde Bir Müderris: Abdullah Fevzi Efendi – Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu

Ali Ulvi KURUCU ve Hatıraları (1. cilt)

Yediklerimizin İçinde N(E) Var?- Kemal Özer

İbrahim TENEKECİ- Güzellik Uykusu

Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi- Âmâk-ı Hayal

Câhiz-Cimriler Kitabı

Necip Fazıl KISAKÜREK- Nur Harmanı

Kemal Özer- Deccal Tabakta

Murat MENTEŞ- Dublörün Dilemması

İskender Pala-Şah&Sultan– (2)

İskender Pala- Şah&Sultan

Michael ENDE- Momo

Senai DEMİRCİ- Sözyangını

Hasan AYCIN-Esrarnâme

Mehmet RAUF- Kan Damlası

Mustafa KUTLU- Beyhude Ömrüm

Samipaşazade Sezai- Sergüzeşt

Mustafa KUTLU-Chef

Keykavus-Kabusname

JOSE MAURO DE VASCONCELOS-Şeker Portakalı

Robert Louis Stevenson- Dr. Jekyll ve Mr. Hyde

Rafik SCHAMİ- Malula’dan Masallar

Mehmet RAUF- Define

İskender PALA- Katre-i Matem

RESİM

Resim çizmek kadar çizememek de bir yetenek olsa gerek. Yoksa bir insanın en basitinden M martıyı bile çizememesi başka türlü açıklanamaz.

Her ne kadar resim yapmak bir yetenek olsa da çizgileri, boyaları tabloda bambaşka bir dünya olarak algılayabilmek biz resim yapamama yeteneğine sahip olanlara yeteneksiz olmadığımıza dair bir umut veriyor.

Bir de zaten yapan var biz niye yoralım kendimizi? Eğer böyle düşünüyorsan; çok ayıp, gerçekten. Zira kendini yorup yine yapamayan var. Lütfen!

Ve içimizdeki yeteneksizlere inat yetenekliler de var. Panik yok.

Yazdıklarımız:

Dianne DENGEL- Home Sweet Home

Eşref Armağan

FİLM

Herkesin hayatını etkileyen bir film, hayran kaldığı bir iki karakter vardır herhalde. Bizim de var.

“Keşke o filmde ben de olsaydım” dediyseniz, “Tutmayın beni döveceğim onu” diye sıkıntıdan saçınızı yolduysanız, “Senarist ne anlatmaya çalıştı şimdi?” düşünüp ana fikri anlayamadıysanız, “Amaan ben çeksem daha güzel olurdu.” şeklinde yönetmene laf attıysanız ya da “Nereden bulmuşlar bu yeteneksizi? İki mimik kullandı film boyunca.” tepkileriyle oyuncuları ezdiyseniz siz de bizdensiniz.

Bu arada evet problemimizin ne olduğunu biliyoruz. ;)

Yazdıklarımız:

Marmoulak- Kertenkele

The Wizard Of OZ- Oz Büyücüsü

Jodhaa Akbar

Talâ ve Mes – Altın ve Bakır

Bir Filmin Ardından -eleştiri-

Beed-e Majnoon – Söğüt Ağacı

Madagascar Escape 2 Africa

Rang-e Khoda Cennetin Rengi

Sara Siadatnejad- My Tree

Taare Zameen Par- Her çocuk özeldir

Kung- Fu Panda

Komşum Totoro (Tonari no Totoro)

BEN X

YEMEK SANATI

İçimizden birileri yeme isteklerini ve yemek sevgilerini bastıramıyor. İşte burada şefin özelleri paylaşılıyor. :)

Kağıtta kek

Kış hazırlığı 2

Kış hazırlığı 1

FOTOĞRAF

Aynı vizörden, aynı kadraja baktırıp farklı şeyler hissettirmesi, düşündürmesi fotoğraf makinesinin cezbedici özelliklerinden bir tanesi bizim için.

Eee tabi anı ölümsüzleştirmek, çevremizdekilerin en komik hallerini çekip facebooka koyarım diye şantaj yapmak, artistik pozlar çekip hava atmak, o güzelim manzaraları börtü böcekleri her türlü canlıyı kısa ömrümüze sığdırmak da var…

Tabi bazen bizim için de işkence aletine dönüştüğünü itiraf etmeliyiz. Mesela ailelerin baskısıyla köy ve aile albümleri oluşturmak zaman zaman sıkıcı olabiliyor.

En acıklı getirisi ise fotoğraf çekilmeyi sevmeyenlerin ya da fotojenik olmayanların (çirkin olmak değil fotojenik olmamak, lütfen bu ayrımı çok iyi yapalım. ) arkadaş toplantılarında, aile meclislerinde “Aaa hadi bir fotoğraf çekilelim.” cümlesiyle başlayan dramlarıdır. Neyseki fotoshop çok ilerledi.;)

Son söz olarak: herkes fotoğraf çekebilir ama herkes amatör fotoğrafçı olamaz. Tamam tamam meraklanmayın amatör ruha sahip fotoğrafçılar var içimizde.